Nihayet Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesinde yer alan tramvayla ilgili geri sayım bitti.
Bu yazının yayınlanmasına kadar geçen sürede bir değişiklik olmazsa şu anda sitede “tramvay sonra devreye giriyor” şeklinde bir ibare karşılıyor bizleri.
Fark edildiği üzere, tramvay inşaatı belirlenen tarihte bitirilemedi.
Belediye yetkilileri bu konuda özür dileyip neden bitirilemediğini, 15 Temmuz darbe girişiminin bu gecikmede ne kadar etkili olduğunu dile getirdiler. İdarelerin bu tip önemli projeleri ihale edilen zamanda hayata geçirebilmeleri elbette çok önemli.
***
Hatta gelişmiş ülkelerdeki benzer yatırımların ne kadar zamanda bitirildiği ile ilgili bir karşılaştırma yapılıp bir analiz de ortaya konulabilir belki.
Ancak ben bunları ikinci plana atmayı yeğliyorum.
Taahhüt edilen bir işi zamanında bitirmek önemli olmasına rağmen asıl tartışılması gerekenin, işlerin bu aşamaya gelirken ne şekilde yürütüldüğü olduğunu düşünüyorum ki bu zamanla da doğrudan ilişkili aslında.
***
Hatırlanacağı üzere Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 2013 yılında bir Ulaşım Master Planı’nın yapıldığını açıkladı ve planın sunumunu gerçekleştirdi.
Sunum esnasında Sayın Başkan, “planın yapıldığını ancak plan yapılana kadar geçen sürede gerekli görülen üst geçitler, battı çıktılar gibi uygulamaları plan olmadan hayata geçirdiklerini” ifade etti.
Ulaşım Master Planı sunumu sonrasındaki soru cevap bölümünde en önemli sorulardan biri; “kent içi ulaşımın, toplu taşımanın, daha önceden sözleri verilen hafif raylı sistem, tramvay gibi toplu taşıma için çok önemli olan unsurların planda ne şekilde yer aldığı” ile ilgiliydi.
***
Buna verilen cevap ise “fizibilite çalışmaları devam ediyor, 2023’e kadar zamanı var” oldu.
Bu bilen için şu demekti: Ulaşım Master Planı esasında bitmemiştir, yapılan sunum da henüz bitmeyen planın sunumudur.
Çünkü sunumu yapılan plan eğer bitmiş bir plan olsaydı, ulaşımla ilgili bütün parametreleri içerisinde barındırması; kara, deniz, demiryolu, kent içi ulaşım, toplu taşım vb. birçok planlamayı içinde barındırmış olması gerekirdi.
Bir plan yapmak esasında planı hayata geçirmekten daha zor bir iş ve daha zorlu bir süreçtir.
***
Çünkü kâğıt üzerinde olası tüm olumsuzlukları önceden görmeyi ve çözümleri için öneriler getirmeyi gerektirir.
Aksi olur da eksikliklerin planlama esnasında değil de uygulama esnasında fark edilmesi, hem maddi olarak çok büyük zararlar getirebilir hem de daha kötüsü yaşayanlar için yaşanamaz bir ortamı yaratabilir.
Dolayısıyla iyi bir plan için daha fazla zaman harcamak sonradan doğacak sorunları en aza indirecektir.
***
Peki, tramvayla ilgili süreçte ne olmuştu?
İlk olarak tramvay güzergâhı değişti.
Daha işin başında Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası gibi meslek odaları tramvay güzergâhındaki sorunları dile getirdiler.
Bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini, kendi meslek alanları çerçevesinde raporlar oluşturup yetkililere ilettiler.
Öncelikle hiç değilse bir ‘Kent İçi Ulaşım Master Planı’ yapılması gerektiğini, bu hattın neleri etkileyeceğini, mesela hangi toplu taşım hattının ne şekilde değiştiğini, bu hattın kime hizmet edeceği, kent içi trafiğini ne şekilde etkileyeceği, hafifleteceği gibi soruların bu planla cevap bulacağını dile getirdiler.
***
Şimdi dönüp baktığımızda bu soruların ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Tramvay inşaatının dahi planlanamamış olması sebebiyle şu anda kangren haline dönmüş bir kent içi ulaşımı yaşıyoruz.
Gerek özel araçla, gerek toplu taşıma ile, gerekse de yaya olarak şehir merkezinde bir yerden bir yere ulaşmak tam bir kargaşaya dönmüş durumda. Esnaf siftah yapma derdinde…
Tam öğle vakti yemek yemek için girdiğim lokantanın önünde yapılan çalışma sırasında yanlışlıkla patlatılan doğalgaz borusu yüzünden lokanta sahibi küçük tüplerle müşterilerine sıcak yemek yetiştirmeye çalışmakta, yine bir özel okulun dibinde doğalgaz borusu patlaması haberleri hafızamdan akmaktayken neden her işimizin bu kadar plansız bu kadar programsız olduğunu düşünüp duruyorum.
***
Esasında nerenin, ne zaman, hangi iş sırasıyla kazılacağını ve inşa edileceğini planlamak çok zor değil.
Plana daha en başından önem verdiğinizde; ne öğlen vakti en yoğun anında küçük tüplerle yemek satmaya çalışan esnaf olur, ne okula yüreği ağzında koşan veliler ve yaşadıkları korku.
İnsan hayatı en değerlisi ve tek geri dönüşü olmayanı bütün bunları düşününce. Tramvay zamanında bitmeyebilir, aksilik çıkabilir, her şey olabilir.
Ama plansızlık, programsızlık ve ihmal olursa o iş daha baştan zararla gelir her birimize.
***
İşte benim de hem bir mimar olarak hem de bu şehirde büyümüş bir insan olarak en büyük endişem bu plansız ya da planı çok fazla ciddiye almadan üretmeye çalışma durumu.
Hadi diyelim ki tramvay gerçek anlamda bir katkı sağlayacak ve bu inşaat sadece geçici bir süre sonra bitecek ve bizim de tramvayın kullanımı esnasında bu günlerde yaşanan keşmekeşi hatırlamayacağımız zamanlar bile gelecek.
Ne yazık ki buna dair de çok fazla bir emare görünmüyor.
***
Bundan dolayı en önemli soru; şu anda yaşandığı ve sanıldığı gibi tramvay inşaatının bitmemesi, uzaması falan değil, tam tersi bittikten sonra kente ne şekilde bir katkı sağlayacağı ile ilgili olması gerekiyor.
Çünkü ne yazık ki bazı durumlarda geriye dönüş çok zor olabiliyor ve bazen bir şeyi inşa etmek yerine, hiç etmemiş olmak daha iyi bir şehircilik veya daha iyi bir mimarlık olabiliyor.